YURDUM İNSANINA MEKTUPLAR

          Ne zamandır bir vesile bekliyordum sana yazmak için. Bu sabah düşündüm de bu sefer için vesile beklemek, öncekilerin hepsinin anlamını tahrip edebilir. Ve görüldüğü gibi başladım.
        İyiyim. Kurak bir mevsimde canlılığını koruyabilmiş bir bitki ne kadar iyi olabiliyorsa o kadar iyiyim.
        Geç kaldım bunları düşünürken. Neye mi? Necatigil’in söylediği gibi hayata...
        -Kim yakalayabiliyor ki hayatı?
        -Neden hayatı yakalayabilen mutlu azınlık içinde biz  de olmayalım ki?
        Bir şarkı çalıyordu birkaç gün önce girdiğim mağazada. Popun ilk yıllarından, İlhan İrem’den. Şarkının adını bilmiyorum ama; “ağlama arkadaş / bu günler gelir geçer / boş ver arkadaş” veya benzeri sözleri hatırlıyorum. Sanki ağlayan arkadaşlarım varmış gibi geldi. Belki ağlayabilecek arkadaşım olmadığını fark ettim etrafımda. Belki ağlayabileceğim arkadaşım olmadığını...
        Birkaç gün önce Tarkan’ın şiirini okudum ve bütün insanlık paylaşsın istedim...
        O günlerde benimle ağlayabilen arkadaşlarım vardı. O günlerde de ben pek ağlayamazdım, ama ağlayabileceğim arkadaşlarım vardı...
        Ayrıca, bayramın kutlu olsun!

12 Aralık 2001

                                                                                                     M. AHMET                  

12. SAYIYA DÖNÜŞ

ANA SAYFA